Korona Virüs (Covid-19) Musibeti

10 Mart 2020’den bu yana ülkemizde görülen Korona virüs (COVİD-19) musibetiyle el birliği ile mücadele ederken bu virüs ile birçok insanımızın hastalandığı ve hayatlarını kaybettiği günler yaşıyoruz.
Ülkemizin hemen hemen tarafını kapsamış olan virüs belasını en az can kaybıyla, en az hasarlarla, en az zararla atlatılabilmesi için başta fedakarlıkta geri durmayan sağlık bakanımız, doktorlarımız, sağlık personellerimiz, ve bütün vatandaşlarımız ellerinden geleni en güzel şekilde yaparken; diğer taraftan işi fırsata çevirip sabote eden, ellerindeki üç liralık olan şeyleri yirmi liraya satmaya çalışan, hiçbir iyi iş yapmayıp yapılan iyi işleri eleştirip duran kötü niyetli insanlarımızda var maalesef.
Bu zorlu günlerde devlet yetkililerimiz, sağlık kuruluşlarımız, doktorlarımız neler yapılması gerektiğine dair sık sık bilgiler paylaşıp, uyarılarda bulunup, alınması gereken önlemleri söylüyorlar. Bütün vatandaşlarımızın sağlık sıhhati ve can kayıplarını en aza indirmek için tedbirler alıyorlar. Alınan tedbirlerden bir tanesi de 65 yaş üstü vatandaşlarımızın evden çıkmaması. Fakat her insanın ruhsal durumu, yaşadığı sıkıntılar, ihtiyaçları aynı olmadığından bazen yaşlı amca ve teyzelerimizi dışarılarda görmek mümkün. Dışarıda 65 yaş üstü amcalarımızı teyzelerimizi gördüğümüzde genç ve yetişkin vatandaşlarımızdan ricam: “Lütfen onlarla alay etmeyelim. Dalga geçmeyelim. Balkonlardan, pencerelerden, evin damlarından üzerlerine su dökmeyelim. Üzerlerine bir şeyler atıp korkutmaya çalışmayalım. Kısa kısa bir videolarını çekip onlara gülüp, eğlenip sosyal ağlarda paylaşmayalım. İnternette, sosyal medya kanallarında, watsapp durumlarında bu tür şeyler gördüğümde değerlerimizden çok uzaklaştığımızı görüyorum. Değerlerimizle yaşayalım lütfen. Değerlerimize yakışmayan şeylerden uzak duralım.
Yaşlılarımıza merhamet etmek gerekirken, yardımcı olmak gerekirken, saygı duymak gerekirken tam tersine dalga geçmek alay etmek hiç ahlaki bir durum değildir. Yanlış yaptıkları durumlar varsa, kuralları ihlal edip dışarı çıkmışlarsa uyarabilirsiniz güzel bir dille. En kötü ihtimal baktınız sizi dinlemiyorlarsa yetkililere bildirirsiniz. Üzerlerine su atmak, aşağılamak, dalga geçmek, videosunu çekip yayınlamak, ne ahlaki ne de etik bir davranıştır.
Yaşlılarımız toplumumuzu zenginleştiren en büyük varlığımız, kültürel mirasımızdır. Atasözümüzde geçen “söz büyüğün, su küçüğün,” “Gençlik bilse, ihtiyarlık yapabilse” sözleri boşuna değildir.
Kuran-Kerim yaşlılarımız hakkında ne der bilir misiniz?
İsra Suresi 23. ayetinde “Allah, kendisinden başkasına kulluk etmememizi ve anne-babaya iyilikle-davranmamızı emreder. Şayet anne ve babanızdan biri veya ikisi yanınızda yaşlılığa ulaşırlarsa, onlara: «Öf» bile demeyin ve onları azarlamayın; onlara tatlı ve güzel söz söyleyiniz” diye buyurmaktadır.
Allah (c.c.) bunu bizlerden rica etmiyor kardeşlerim, Rabbimizin kesin emri bu.
Korona musibetine karşı ne yapmalıyız, nasıl hareket etmeliyiz?
- Öncelikle Sağlık bakanımızın, doktorlarımızın, sağlık personellerimizin devlet yetkililerimizin uyarı ve önerilerini uymalıyız. Ben beş vakit abdest alıyorum, elhamdülillah biz müslümanız, ben gencim bana bir şey olmaz gibi düşüncelerle tedbirsiz olmamalıyız.
- Çevremizde yasaklara uymayan, kuralları ihlal eden vatandaşlarımız varsa güzel bir dille karşılıklı tartışmaya girmeden uyarmalıyız, öneri ve uyarılarımıza uyumuyorsa yetkililere bildirmeliyiz.
- Tüm medya ve çevremizdeki herkes tarafından korona virüs şu kadar can aldı, şu kadar kişi virüse yakalandı diye diye çocukların psikolojisini bozmamalıyız. Haberlerde, evin içerisinde sürekli konuşulması, şakasının bile yapılması özellikle 13-14 yaş altı çocuklarımızda farkına varmadan psikolojik olarak ciddi hasarlar bırakabilir. Büyükler tarafından durumun ciddiye alınmaması, dalga geçilmesi vs. çocuklarda “anti sosyal kişilik bozukluğuna,” aşırı panik yapmak, korkmak, doğru- yanlış demeden gerekli gereksiz yere kendimizce önlemler almaya çalışmak çocuklarda “endişeli kişilik bozukluğuna” neden olabilir. “Biz büyükler olarak bu olumsuz duruma (covid-19) karşı, nasıl bir tavır sergilemeliyiz ve çocuklarımıza, davranışlarımızla nasıl yansıtmamız gerektiğini” bilmemiz gerekir. Çünkü çocuklar için söylediklerimizden ziyade davranışlarımız daha etkilidir.
- Temizlik konusunda olması gerekeni yapmalıyız. Sağlık bakanlığının belirlediği 14 kurala uyalım ama aşırıya kaçmamalıyız. Aksi halde aşırı temizlik, temizlikten şüphe duyup her dakika el yıkama, ikide bir duş alma, vs. (Obsesif-kompulsif bozukluğu / takıntı-zorlantı) kişilik bozukluğu haline gelebilir.
- Ailece haberleri izliyorsanız yanınızda küçük çocuklar varsa onların olayları ve durumları sizler gibi algılamayacaklarını bilin. “Ölüm nedir, ölünce ne olur, virüs insanı nasıl öldürür” gibi soyut kavramları bilmediklerinden farklı algılarlar. Bu tür soyut kavramları açıklayıcı bir şekilde kendilerine anlatmalıyız. Aksi takdirde kendilerince yanlış yorumlayıp kişiliklerinde kalıcı hasarlar oluşturabilirler.
- Bakanlığımızın ve yetkililerimizin “evde kal” çağrılarına uyup, ailenizle birlikte vakit geçirin. Ayrı ayrı odalarda televizyonla, tabletle, telefonla vs. vakit geçirmek yerine birlikte vakit geçirin. (Birlikte yemek yapmak- hazırlamak, resim yapmak, oyunlar oymak, birbirinize masal, fıkra ve hikâyeler anlatmak, günlük konular belirleyerek sohbetler yapmak, kitaplardan bölümler okuyarak o konularda kendi düşüncelerinizi paylaşmak.) gibi aktivitelerle zaman geçirin.
- Panik yapmak, korkmak ortalığı verveleye vermek yerine yapılacak en güzel şey; “kendimize bir an önce çeki düzen vermek, samimi bir kalp ile tövbe etmek ve Allah’ın rızasını kazanmaya bakmak.”
– Korona için tedbirini al, takdiri Allah’a bırak.
Edebi olan yurda göçen kardeşlerime, Allah’tan rahmet, ailelerine ve bütün mümin kardeşlerime baş sağlığı diliyorum. Allah’a emanet olun. Sağlıkla kalın.
Selam ve dua ile…
İlyas MURAT